tarihtekilerden  
 
  I. Dönem Anadolu Beylikleri 03.07.2024 15:20 (UTC)
   
 

Mengüçlü Beyliği

Vikipedi, özgür ansiklopedi
Git ve: kullan, ara

Mengüçlü beyliği ya da Mengücekliler (1080-1228), Malazgirt Savaşı'ndan sonra Anadolu'da Erzincan, Kemah, Divriği, Şebinkarahisar yöresinde kurulmuş bir beylik. Kurucusu Malazgirt Savaşı'na komutan olarak katılmış Mengücek Gazi'dir. 1080 yılında kurulduğu kabul edilmektedir[kaynak belirtilmeli]. Gürcülere ve Rumlara karşı başarıları vardır[kaynak belirtilmeli]. .

Mengücek Gazi, Anadolu'nun fethi sırasında Erzincan, Kemah, Divriği ve Karahisar'ı zaptetmişti. Kendisi bu çarpışmalarda şehit düştü. 1142 yılında Mengücek Gazi'nin oğlunun iktidara gelmesiyle Erzincan kolu ve Divriği kolu olmak üzere ikiye bölündüler. Erzincan kolunu 1228 yılında Erzincan'ı alan I. Alaeddin Keykubat bitirmiştir. Divriği kolu da 1252 yılında Selçukluların yönetimi altına girdi.

Mengücekliler sanatta da ilerlemiştirler. Divriği'de bulunan bazı eserleri zamanımıza kadar gelmiştir. Divriği'deki Kale Câmii bunlardandır ve 1180'de Şâhin-şâh Süleymân tarafından yaptırılmıştır. Yine Divriğideki Ulu Câmii de Mengücüklerden Ahmed Şâh tarafından 1228-89 yılında inşâ ettirilmiştir. Bu câmiin kapıları sanat tarihi bakımından oldukça değerli kabul edilir. Ulu Câmii'n minberini ve hisarın kapılarından birini de Ahmed-şâh yaptırmıştır. Behrâm Şâh'ın kızı Turan Melek tarafından Ulu Camii'ye bitişik olarak yaptırılan Dârüşşifâ da önemli Mengücekli eserlerindendir

Çaka Beyliği

Vikipedi, özgür ansiklopedi
Git ve: kullan, ara

Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi; isimsiz reflerin içeriği olmalı (Bkz: Kaynak gösterme)Çaka Bey Devleti, 1081 yılında İzmir'de kurulmuştur. Kurucusu Çaka Bey'dir. 1093 yılında bizanslılar tarafından yıkıldı. Böylece Batı Anadolu'daki ilk Türk egemenliği sona ermiş oldu. Çaka Beyliği, İzmir'de kurulduğu için birçok deniz faaliyeti gerçekleştirmiş, deniz savaşlarında önemli rol oynamıştır. Ayrıca ilk Türk denizci devlettir. Çaka Bey'in Çanakkale bölgesini ele geçirmesinden sonra, kendi egemenliği adına endişelenen damadı Birinci Kılıçarslan, Kendi Ülkesine Saldıracak Diye Korkarak Çaka Bey'i öldürtmüş ve bu beyliğe son vermiştir.

Çaka Bey Devleti, Batı Anadolu'da İslam'la tanıştıktan sonra gelişen Türk hükümdarlıkları devrinde bulunması açısından önemlidir. Çünkü, Avrupa'nın doğusunda ve bu bölgelerde daha önceleri, Roma Devleti ve ayrılmadan sonra Doğu Roma Devleti (Bizans) sınırları içinde yaşayan Müslüman olmayan Türk boyları mevcuttu. Çaka Bey Devleti gibi devlet yapılanmalarının önemi, sonraki devir Türk akınlarıyla gelişen Türk nüfusuyla devlet halini alabilmeleriydi.Ama bunun gibi çok devlet olsada caka bey devleti türk denizciliğine olan katkılarıyla hatırlanmaya değer bir türk devletidir,unutulmamalıdır

Dilmaçoğulları Beyliği

Dilmaçoğulları Beyliği, 1085-1192 yılları arasında Bitlis ve Erzen'de (Batman-Kozluk-Oyuktaş Köyü-Yeşilyurt Mezraası) egemen olan Türk beyliği. Kurucusu, Büyük Selçuklu hükümdarı Alp Arslan'ın komutanlarından Dilmaç Mehmed Bey'dir (Hükümdarlığı: 1085-1104). Kuruluş döneminde Büyük Selçuklu Devleti'ne biçimsel bağlılığını sürdüren Dilmaçoğulları, Toğan Arslan döneminde (1104-37) en parlak yıllarını yaşadılar. Saltuklular ve Artuklular ile birlikte Haçlılara ve Gürcülere karşı savaştılar.

Beyliğin kurucusu Dilmaçoğlu Mehmed (Muhammed) Bey, Sultan Alp Arslan devrinde Bekçioğlu Afşın, Ahmed Şâh gibi Türkmen beyleri ile Bizans idaresindeki Anadolu’ya akınlarda bulunuyordu.

Malazgirt Savaşına (1071) da iştirak eden Dilmaçoğlu Mehmed Bey, daha sonra Selçuklu ordusunun Halep çevresinde gerçekleştirdiği fetihlere katıldı. 1085 yılında Diyar-ı Bekir (Diyarbakır) alındıktan sonra Bitlis ve Ahlat da Selçuklu kuvvetleri tarafından zaptedildi. Bitlis ve havalisi Mehmed Bey’in idaresine bırakılarak ona iktâ (kullanım hakkı) edildi. Bu suretle Dilmaçoğulları Beyliği kurulmuş oldu. Önce Kılıç Arslan'a, onun ölümünden sonra da Ermenşahlar’a (Ahlatşahlar) bağlandı. Togan Arslan daha sonra Artuklular'dan İl Gazî'ye tâbi olmuş ve bu hükümdarla beraber Haçlılara ve Gürcülere karşı savaşmıştı.

Hüsâmeddîn Kurt zamanında (1137-1143), Irak Selçuklu sultanı Mes’ûd, kardeşi Selçuk-şâh’a Ahlat, Malazgird ve Erzen bölgesini iktâ etmişti. 1138 Selçuk-şâh bu bölgeyi tahrip ettiği gibi, halkına da kötü davranmıştı. 1192 yılında Ermenşâhlardan Begtimur Bitlis'i zapt etti. Bundan sonra Dilmaçoğulları Beyliği Erzen ve havalisinde XIV. yüzyılına sonların kadar hüküm sürmüş, muhtemelen Akkoyunlular devrinde tarihe karışmıştır.

Çubukoğulları Beyliği

Çubukoğulları Beyliği, Selçuklu serdarları Çubuk Bey (1085-1092) ve oğlu Mehmed Bey tarafından 1085-1112 arasında Fırat Nehri'nin batısında Palu, Genç arasını, Çemişgezek, Eğin, Arapgir ve civarını fethederek kurulan Türk beyliği. Sünni, Hanefi olup beylik merkezi Çemişgezek'ti. 1112'de Artuklu Beyliği hakimiyeti altına girdi
 

Danişmendliler Beyliği

Danişmendliler, 1097.

Danişmentliler (Danişmentliler) 10801178 yılları arasında Sivas merkez olmak üzere Çorum, Tokat, Niksar, Amasya, Malatya, Kayseri şehirleri civarında kurulmuş bir Anadolu beyliğidir. Danişment kelime anlamı Farsça'da “öğretici adam”’dır.

Konu başlıkları

[gizle]

Danişmentlilerin Kuruluş Yılları [değiştir]

Ana madde: Danişmend Gazi
1097 yılında Danişmendli Devleti ve komşuları.

Danişmentlilerin ilk önderi olan Danişmend Ahmet Gazi 1063 yılından itibaren Selçuklu Sultanı Alparslan’ın hizmetine girmiş bir 'seyyid' komutandı. Malazgirt Savaşı'na da katılan Danişmend Gazi, zaferin kazanılmasında önemli rol oynadı. 1080 yılında Bizanslılardan Sivas’ı aldı ve Danişmentli Hanedanını kurdu.

Sivas’ı bir üs olarak kullanan Danişmend Gâzi; Çavuldur, Tursan, Kara Doğan, Osmancık, Iltekin ve Karatekin adlı emirleriyle Amasya, Tokat, Niksar, Kayseri, Zamantı, Develi ve Çorum’u fethederek, beyliğine kattı. I. Haçlı seferi'nde başkenti İznik'i kaybederek Anadolu içlerine çekilen I. Kılıçarslan'ın yardımına koştu. I. Kılıçarslan'a Haçlılarla yaptığı Eskişehir Savaşı'nda destek sağladı. Haçlılar bu savaşı kazanarak Anadolu içlerine ilerlemeğe devam ettiler. Ancak Danişmendlilerin ve Anadolu'daki diğer Türk birliklerinin saldırıları sonucu Haçlı orduları kuvvetlerinin büyük bir bölümünü kaybettiler.

Danişmentliler 1100 yılında Bizans Devletinden bağımsız olan hüküm süren Malatya'yı kuşattılar. Antakya'yı ele geçirerek Antakya Prensliği'ni kurmuş olan Haçlı hükümdarı Tarantolu Boemondo Malatya'nın yardımına koştu. Ancak yenilerek Danişmentlilerin eline tutsak düştü. Malatya 1103 yılında Danişmentlilerin eline geçti. Danişment Gazi, elinde esir bulunan Boemondo’yu iki yüz altmış bin dinar karşılığı serbest bıraktı. Ancak bu hareketi, I. Kılıçarslan’la arasını açtı. Maraş civârında yapılan savaşta yenilen Danişment Gazi, 1104 yılında vefat etti. Beyliğin başına oğlu Melik Gazi geçti.Sivas'ta kurulan haçlılar ve bizanslılarla savaşan ilk beyliktir .

Danişmentlilerin parçalanması [değiştir]

Melik Gazi'nin vefatından sonra, 1134 yılında, yerine oğlu Mehmed, emir oldu ve 1146 senesine kadar saltanat sürdü. Melik Mehmed, fetih hareketlerinden geri kalmadı ve Finike’ye kadar uzandı. Bizanslıları yendi, Sivas’ı başşehir yaptı. Vefat edince, Kayseri’de bir medreseye defnedildi ve yerine büyük oğlu Zünnun geçti. Ancak, kardeşi Sivas Emîri Nizameddin Yağıbasan, emirliğini tanımadı ve kendi melikliğini ilan etti. Duruma hakim olan Yağıbasan, 1146’dan 1164 senesine kadar hüküm sürdü. Istanbul’a sefere çıktı, fakat başarılı olamadı. Yağıbasan zamanı, beyliğin Selçuklularla münasebetlerinin en bozuk olduğu bir dönemdir. Yağıbasan, dışta Selçuklularla, içte de kardeşleriyle çarpıştı. Ağabeyi Zünnûn, Kayseri’yi; Yağıbasan da Malatya’yı ele geçirmişti. Selçuklularla münasebetlerini bozan ve Saltuklular 'la da iyi geçinemeyen Yağıbasan, 1164 senesinde Kayseri’de vefat etti. Oldukça karışık bir dönem yaşayan Danişmendliler, yine de kültür faaliyetini devam ettirdiler. Sivas ve Niksar’da medreseler kurdular. Yaptıkları medreseler, tarihe ilk kubbeli medreseler olarak geçti.

Danişmendli Hükümdarı Yağıbasan’dan sonra, kardeşi Ismail, gençliğinin ilk yıllarında bir müddet emirlik yaptı. Bundan sonra Zünnun tekrar melik oldu. 1175 senesinde Danişmendliler beyliği sona erdi. Toprakları II. Kılıçarslan tarafından Anadolu Selçuklu topraklarına katıldı. Danişmendlilerden bir kol, Malatya’da bir müddet daha hüküm sürdü. Fakat bunlar da, 1178 senesinde Selçuklu sultanı II. Kılıçarslan tarafından, Selçuklu ülkesine katıldı. Böylece, Danişmendli Beyliği tarihe karışmış oldu. Ancak bu beylikten pek çok emir, Anadolu Selçuklularına katılıp onların safında hizmete devam ettiler.
 

Saltuklu Beyliği

Vikipedi, özgür ansiklopedi
 
Git ve: kullan, ara

İtalik metinSaltuklu Beyliği, Malazgirt Savaşı'ndan sonra Büyük Selçuklu Devleti komutanlarından, aynı zamanda adı 'seyyid' olan Ebulkasım Saltuk Bey'in 1071 yılında kurduğu Anadolu Türk Beyliği'dir. Merkezi Erzurum'dur.

Saltuklular, Gürcülerle savaşarak topraklarını genişletmişlerdir. Danişmentlilerle birlik olup Haçlılara karşı başarılı savaşlar yapmışlardır. Anadolu Selçuklu Sultanı Rükneddin Süleyman Şah, Gürcüler üzerine çıktığı sefere Saltuk Beyi Alâattin Melik Şahı da davet etmiştir. Ancak, Alâattin Melik Şah bu sefere katılmayı kabul etmeyince, Rükneddin Süleyman Şah, 1202'de Erzurum'u alarak Saltuklular Beyliği'ne son vermişdir.

Saltuklu beyleri, kültüre, sanata ve mimari eselere çok önem vermişler ve sahip oldukları yerlerde çeşitli mimarî eserler yaptırmışlardır. Melik Gâzi; Kale Camii ve Tepsi Minareyi inşa ettirmiştir. Erzurum’da 1179’da inşa edilen Ulu Camiyi Nâsıreddin Muhammed yaptırmıştır. Üç kümbetler ismiyle bilinen türbelerden biri, İzzeddin Saltuk’a aittir. Bu türbenin yanında bir de zâviye vardır. Tercan’da, Mama Hatun tarafından bir kervansaray ve türbe yaptırılmıştır. 1232 senesinde, Ebû Mensûr tarafından inşa ettirilen Micingerd Kalesi, Saltuklulara ait önemli eserlerdendir ve bu eserlerin çoğu zamanımıza kadar ulaşmıştır.

Saltuklu Beyliği (1092-1202)

Malazgirt Meydan Muharebesinden sonra Erzurum ve civarında kurulan beylik. Malazgirt Zaferi'nden sonra Anadolu’da ilk kurulan Türk beyliği budur. Başşehri Erzurum olan beyliğin kurucusu, Malazgirt Zaferinin kazanılmasında önemli rol oynayan Emir Saltuk’tur. Sultan Alparslan, Malazgirt Zaferinden sonra, Bizans İmparatoru Dördüncü Romanos Diogenes’in ölümü ile, anlaşma şartlarının yerine getirilmemesi üzerine, emrindeki kumandanlara Anadolu’da fetihlere devam edilmesini emretmişti. Buna dayanarak Emir Saltuk, Erzurum ve civarını fethederek, Saltuklular Beyliğini kurdu. Önceleri, Büyük Selçuklu Devleti'ne tâbi olan beyliğin, Emir Saltuk zamanındaki siyasî tarihi hakkında, kaynaklarda fazla bir bilgi bulunmamaktadır.

Ebü’l-Kasım Saltuk’un ölümünden sonra, yerine oğlu Ali geçti. Büyük Selçuklu Sultanı Berkyaruk ile kardeşi Muhammed Tapar arasındaki saltanat mücadelesi sonunda varılan anlaşma neticesinde, Saltuklu toprakları, Melik Muhammed’in hâkimiyet bölgesi içinde kaldı. 1121 Senesinde Artuklu Emîri İlgâzi’nin, Gürcülere karşı çıktığı sefere Saltukoğlu Ali Bey de katıldı. Fakat bu seferde Gürcüler galip geldi.

Emîr Ali’nin ölümünden sonra Saltukluların başına, hakkında kaynaklarda fazla bir bilgi bulunmayan kardeşi Ziyâüddin Gazî geçti. Bina kitabelerinden anlaşıldığına göre, Erzurum’daki Kale Camii ve Tepsi Minareyi yaptıran, bu beydir. Ziyâüddin Gazi, 1126 senesinde Gürcülere karşı tertiplenen sefere katıldı. 1131 senesinde İspir ve Pasinleri geçerek Oltu’ya kadar gelen Gürcüleri, büyük bir bozguna uğrattı. Artuklu Timurtaş Bey, Ziyâüddin Gazinin kızıyla evlenince, iki hanedan arasında akrabalık bağı kuruldu.

Emîr Gâzî’nin 1132 senesinde ölümünden sonra beyliğin başına, yeğeni İkinci İzzeddin Saltuk geçti. Kaynaklarda, İzzeddin Saltuk’a ait bilgiler, bir evlilik sebebiyledir. Ani Emîri Fahreddin Seddâd, İzzeddin Saltuk Beyin kızlarından birine talip oldu. Fakat bu isteği reddedildi. Buna içerleyen Ani Emîri, 1154 senesinde, Gürcülere karşı koruyamayacağını söyleyerek, şehri satın alması için, İzzeddin Saltuk’a haber gönderdi. Bu dikkatlice hazırlanmış bir intikam planıydı. İzzeddin, şehri teslim almak için Ani’ye geldiğinde, Fahreddin Şeddâd bir günlük mesafede bulunan Gürcü Kralı Dimitri’yi, şehre davet etti. Gürcü Kralı, âni bir baskınla Saltuk’u mağlup ederek, onu ve maiyetinden birçok kimseyi esir aldı. Daha sonra, damadı Ahlatşah İkinci Sökmen ve Artuklu beylerinin teşebbüsleriyle yüz bin dînâr karşılığında, İzzeddin Saltuk, serbest bırakıldı. İzzeddin Saltuk Bey, 1168 senesi Nisan ayında vefat etti. Hıristiyan tebaasına da iyi muamele ederdi. Bu yüzden, onların da sevgi ve saygısını kazanmıştı. Devrinde Saltuklu Beyliği toprakları, Tercan’dan başlayıp, Tahir Gediğine kadar uzanırdı. Erzurum, Bayburt, Avnik, Micingerd, İspir, Oltu gibi şehir ve kasabaları içine alırdı.

İzzeddin Saltuk’un ölümünden sonra yerine, oğlu Nâsırüddin Muhammed Bey geçti. 1189 senesinde basılan bir sikkeden, onun, Irak Selçukluları sultanı Üçüncü Tuğrul ve asıl iktidarı elinde tutan Atabeg Kızıl Arslan’a tâbi olduğu anlaşılıyor. Nâsırüddin Muhammed zamanında Gürcüler, Erzurum önüne kadar geldiler. Kraliçe Tamara’nın kocası David’in kumandası altındaki Gürcü kuvvetleriyle Saltuklular arasında, iki gün süren, şiddetli çarpışmalar oldu. Saltuklu kuvvetleri, şehre kapandılar. Gürcü kuvvetleri, muhasaraya girmeden aldıkları ganimetlerle yetinerek, geri döndüler. Nâsırüddin Muhammed’in ölümünden sonra beyliğin başına, kız kardeşi Mama Hatun geçti.

Kaynaklar, 1191 senesinde Erzurum’a, Mama Hatun’un hakim olduğunu yazmaktadır. Selâhaddîn Eyyûbî’nin yeğeni Meyyâfârikîn Hâkimi Takiyyeddin Ömer, Ahlat ülkesini ele geçirdiği ve Malazgirt Kalesini muhasara ettiği sırada Mama Hâtun askerleriyle ona yardım etti.

Ancak, çok geçmeden, kendisine karşı olan emirler tarafından tahttan indirilen Mama Hatun’un yerine Muhammed’in oğlu Melikşah geçti. Bunun zamanında, Anadolu’daki diğer beylikler gibi, Saltuklular da Türkiye Selçuklu Devleti'nin tehdidine maruz kaldı. Türkiye Selçukluları sultanı Rükneddin İkinci Süleyman Şah, 1202 senesinde Gürcistan Seferine çıktı ve bağlı hükümdar ve beylere haber gönderip, kendisine katılmalarını istedi. Süleyman Şah, 25 Mayıs 1202’de, Erzurum önlerine geldi. Kendisini karşılamaya gelen Saltuklu beyi Melikşah’ı yakalatıp hapsettirdi. Böylece, Saltuklu Beyliği, sona ermiş oldu. Süleyman Şah, bölgenin idaresini kardeşi Mugiseddin Tuğrul Şaha verdi. Melikşah’ın topraklarının elinden alınışına, Süleyman Şahı karşılamada ağır davranması sebep gösterilmektedir.

Saltuklular zamanında Erzurum, diğer Anadolu şehirleri gibi, iktisadî ve ticarî açıdan oldukça önemli bir şehirdi. Akdeniz limanlarından ve Suriye’den yola çıkıp, Konya, Kayseri, Sivas ve Erzincan yoluyla Âzerbaycan’a, İran’a giden ve Türkistan’dan Erzurum’a gelip aynı yoldan Akdeniz ve Trabzon limanlarına ulaşan büyük bir ticaret yolunun üzerinde bulunuyordu. Bu bakımdan Erzurum’da ekonomik hayat oldukça canlıydı. Bunun yanında, geniş otlaklara sahip olması sebebiyle, bölgede hayvancılık çok gelişmişti.

Saltuklu beyleri, kültür ve sanata çok önem vermişler ve sahip oldukları yerlerde çeşitli mimarî eserler yaptırmışlardır. Melik Gâzi; Kale Camii ve Tepsi Minareyi inşa ettirmiştir. Erzurum’da 1179’da inşa edilen Ulu Camiyi Nâsıreddin Muhammed yaptırmıştır. Üç kümbetler ismiyle bilinen türbelerden biri, İzzeddin Saltuk’a aittir. Bu türbenin yanında bir de zâviye vardır. Tercan’da, Mama Hatun tarafından bir kervansaray ve türbe yaptırılmıştır. 1232 senesinde, Ebû Mensûr tarafından inşa ettirilen Micingerd Kalesi, Saltuklulara ait önemli eserlerdendir. Bunlar zamanımıza kadar ulaşmıştır.

Saltuklu Beyleri / Tahta Geçiş Tarihleri

Saltuk Bey / 1072 Ali bin Ebü’l-Kâsım / 1102 Ziyâüddîn Gâzi (takriben) / 1124 İzzeddîn İkinci Saltuk / 1132 Nâsırüddîn Muhammed / 1168 Mama Hâtun / 1191 Melikşâh bin Muhammed / 1200 Türkiye Selçukluları Hâkimiyeti / 1202

İnaloğulları Beyliği

Vikipedi, özgür ansiklopedi
Git ve: kullan, ara

İnaloğulları Beyliği, Anadolu'nun fethi'nden sonra Diyarbakır ve çevresinde kurulan 1. Dönem Anadolu Beylikleri'ndendir. Kuzeyde bulunan Artuklular'a komşudur.

[değiştir] Beyler

  • Sadr Bey (1095-1096)
  • İnal Bey (1096-1098)
  • Fahrüddevle İbrahim (1098-1110)
  • Ebumansur Sadidevle İlaldı (1110-1142)
  • Cemaleddin Şemsilmülük Mahmud (1142-1183)[1]

Ahlatşahlar Beyliği

Vikipedi, özgür ansiklopedi
Git ve: kullan, ara

Ahlatşahlar Beyliği, Ahlat’ta, 12. yüzyıl başlarında kurulmuş olan bir Türk devletidir.

Bu beyliğe, Ermenşahlar Beyliği, Sökmenliler Beyliği de denir. Sultan Melikşah'ın amcasının oğlu olan Kutbeddin İsmail, 1080 yılında Azerbaycan genel valiliğine tayin edilmişti. Kutbeddin İsmail'in kumandanlarından olan Sökmen, Büyük Selçuklu sultanı Melikşâh'ın amcası Yâkûtî'nin oğlu olan Kutbeddîn İsmâ'il'in gulâmı (yardımcı-hizmetli) idi. Kısa zamanda kendini göstermiş ve süratle yükselerek kumandan olmuştur. Adâleti ve iyiliği ile şöhret kazanan Sökmen, Mervânîlerden Ahlat'ta hâkim olan emîrin halka kötü davranması sonucu bu şehre davet edildi. Sökmen askerleri ile Ahlat'a gelerek, şehri teslim aldı. Burada bir hükümet yani beylik kurdu. Aileye de bundan sonra Ahlat Şahları (Ahlatşahlar) ve Ermenşahlar denildi.

Sökmen Bey, 1108'de Meryafarikin'i ele geçirdi ama onun ölümünden sonra bu şehri Artuklular aldılar (1121). Ahlatşahlar komşu beyliklerle (Artuklu, Saltuklu, Mengücek beylikleriyle ) nüfuz çekişmeleri içinde geçen sürelerde güçlerini korudular. 12. yüzyılın ikinci yarısında hakimiyet sınırlarını Kars'a kadar genişlettiler. Fakat 1207 yılında, İzzettin Balaban'ın beyliği sırasında, Eyyûbîler bu beyliğe hakim oldu.

Melik Muhammed Tapar'ın başarılı hizmetlerinden dolayı Ahlat ve Van çevresini ona iktâ etmesiyle Ahlatşâhlar Beyliği kurulmuş oldu (1110). Sökmen daha sonra Haçlılara karşı yapılan savaşlara iştirak etti ve Haçlılar üzerine tertip edilen bir sefer sırasında öldü. Bu beylik emîrlerinden II. Sökmen (1128-1185)'in çocukluk yıllarının buhranlı geçmesine rağmen, daha sonra Ermenşâhlar Devleti onun zamanında en parlak devresini yaşamıştır. Selahaddîn Eyyûbî'nin genişleme siyâseti Doğu Anadolu devletleri için bir tehlike teşkil ediyordu. II. Sökmen komşu beylerle bu tehlikeyi önlemeğe çalıştı. Diğer taraftan Artuklu İlgazi'nin ölümü üzerine (1184), yerini, küçük yaştaki oğlu Hüsâmeddîn Yavlak Arslan almıştı. II. Sökmen, Yavlak Arslan'ın dayısı olması sebebiyle Artuklu ülkesinin idaresine de karışıyordu.

Eyyûbîler ise Doğu Anadolu'daki Türk devletlerini hâkimiyetleri altına almak fikrinden vazgeçmiyorlardı. Nitekim bir süre sonra II. Sökmen'in kölelerinden İzzeddîn Balaban, beyliğin idaresini ele geçirmek isterken meydana çıkan karışıklıktan yararlanmak isteyen Meyyâfârıkîn hükümdarı Necmeddîn Eyyûb, Ahlat üzerine yürüdü. Balaban ona karşı Erzurum Melîki Tuğrul-şâh'dan yardım istedi. Bu iki hükümdar Necmeddîn'i mağlûp ettiler. Ancak Tuğrul-şâh'ın da bu ülkede gözü vardı ve bu sebeple Balaban'ı öldürdü, fakat halk onu Ahlat'a sokmayarak Melik Evhad Necmeddîn Eyyûb'u davet etti. Bu suretle Eyyûbîlerin arzuları gerçekleşmiş ve Ahlatşâhlar Beyliği ortadan kalkmış oluyordu. (1207)

Artuklu Beyliği

Vikipedi, özgür ansiklopedi
(Artuklular sayfasından yönlendirildi)
Git ve: kullan, ara

Artuklu Beyliği güneydoğudaki Mardin, Hasankeyf ve Harput bölgelerinde 1102-1409 yılları arasında hüküm sürmüş bir Oğuz Türkmen Beyliğidir.

Artuklular, 1102 yılında, Güney ve Doğu Anadolu'da kurulmuş bir beyliktir. İsmini Türkmen beyi olan 'seyyid' Artuk Bey'den almıştır. 1086 yılında Kudüs'ü alan Artuk Bey aynı yıl burada öldü. Daha sonrasında Artuklular Hısnıkeyfa, Mardin ve Harput olmak üzere üç ana koldan idare edildiler.

Hısnıkeyfa kolu, Artuk Bey'in oğlu Sökmen Bey tarafından kurulmuştur. Başkenti Hısnıkeyfa, daha sonra da Diyarbakır olarak belirlenmiştir. 1231 yılında Eyyubiler tarafından yıkılmışlardır.

Mardin kolunun kurucusu İlgazi Bey'dir. Sırasıyla Anadolu Selçuklu, Eyyubi ve Moğol hakimiyetine girmişler, 1409 yılında Karakoyunlular tarafından yıkılmışlardır.

Harput kolunun kurucusu Mardin Artuklularından Melik İmameddin Ebubekir'dir. 1224 yılında I. Alaaddin Keykubat, Harput'u alarak bu kola son vermiştir.

Artuklulardan günümüze kadar gelen tarihi eser, halen ayakta durmakta olan Malabadi Köprüsü'dür. Malabadi Köprüsü 1147 yılında yapılmıştır. Malabadi Köprüsü dünyanın en büyük taş kemerli köprüsüdür ve Ayasofya Kilisesi'nın kubbesini içine rahatlıkla alabilecek kadar büyüktür.


Çobanoğulları Beyliği

Vikipedi, özgür ansiklopedi
 
Git ve: kullan, ara
Başlığın diğer anlamları için Çobanoğulları (anlam ayrımı) sayfasına bakınız.

Çobanoğulları Beyliği, Kastamonu ve çevresinde 1227-1309 yılları arasında hüküm sürmüş Anadolu Beylikleri'ndan biri.

Anadolu Selçuklu Devleti'nin Bizans sınırında birçok Türkmen kitlesinin toplanmasıyla oluşan "Batı uçları"ndan birini Hüsamettin Çoban'ın Kastamonu ve çevresindeki Türkmenleri toplayarak oluşturmuştur. Sultan I. İzzettin Keykavus'tan sonra tahta çıkan I. Alaeddin Keykubad, bağlılıklarını arz etmeleri için bütün uç beylerini huzuruna çağırdığında, bu beyler arasında Oğuzların Kayı boyundan olan Hüsamettin Çoban da bulunmaktaydı.

1225 yılında Kırım'a sefer düzenleyerek Sudak kentini alan Hüsamettin Çoban Bey'den sonra yerine oğlu Alp Yörük geçti. Onun da yerine geçen oğlu Yavlak Arslan, beyliğini Anadolu Selçukluları ve İlhanlılara bağlı olarak sürdürdü. Yavlak Arslan, Anadolu Selçuklularının bir taht kavgasına karıştığı için 1292'de öldürüldü. Yavlak Arslan'ın yerine geçen oğlu Mahmut Bey zamanında Bizans'a akınlar düzenlense de, Candaroğlu Süleyman Paşa'nın kuvvetleri Kastamonu'yu 1309'da ele geçirdi ve bu beyliğe son verdi.

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Bugün 3 ziyaretçi (3 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol