Vikipedi, özgür ansiklopedi
Tataristan maddesi Rusya'ya bağlı bir cumhuriyet ile ilgilidir, SSCB'ye bağlı bir özerk cumhuriyet ile ilgili madde için Tataristan Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti sayfasına bakınız. Tataristan maddesi halen var olan bir devlet ile ilgilidir, eski bir devlet ile ilgili madde için Tataristan (1990-1994) sayfasına bakınız.
Tataristan Cumhuriyeti (Tatarca: Tatarstan Respublikası; Rusça: Респу́блика Татарста́н), 30 Ağustos 1990 tarihinde bağımsızlığını ilan etmiştir. Ancak, bağımsızlığı Rusya tarafından kabul edilmeyen Rusya Federasyonu’na bağlı Türki bir cumhuriyettir. 3.780.000 nüfusu olan petrol ve maden zengini, Türki bir ülkedir.
Tataristan Adı [değiştir]
Tataristan devletinin adına kaynaklık eden “Tatar” adını, tarihte asıl meşhur eden Altın Orda Devleti olmasına rağmen, bu ad, komşuları (bilhassa Ruslar) tarafından ve eski, batılı yazarlar tarafından, bazen Asya’daki bütün Türkleri adlandırmak üzere kullanılmıştır. İşte bu devletin yıkılması ile ortaya çıkan hanlıklar da (Kazan, Kırım, Kasım, Astrahan, Nogay, Sibir hanlıkları) Avrupalılar ve Ruslar tarafından, genellikle Tatar hanlıkları olarak bilinse de, bu bölgedeki Türkler, bu adı, ancak 19. asır sonunda kullanmaya başlamışlardır.[4] [5]
Tatar + istan: Tatar “Halk adı”; -stan “Farsça son ek; ülke, bölge” bu ek Türkçeye istan olarak geçmiştir.
Tataristan Cumhuriyeti, Doğu Avrupa’da, Çulman ile İdil (İtil, Volga) nehrinin birleştiği yerde bulunmaktadır.
Ülke, İdil Nehri (Tatar Türkçesi: İdél) havzasının orta kesiminde yer almaktadır. Moskova'nın yaklaşık 800 kilometre doğusunda, 68 bin kilometrekare büyüklüğünde, İdil ile Çulman nehirlerinin birleştiği noktanın çevresinde yer alır.
İdil Bulgarlarından kalma küçük minare
Kazan’ın düşüşünden (13 Ekim 1552) önce hanlığın başkenti Kazan şehri
Bir Türk boyu olan Bulgarlar, Büyük Bulgarya devletinin parçalanmasıyla MS. 7. asırda (665 yılı ve civarı)[6] bu bölgeye yerleşmeye başladılar. Bölgenin halklarından Fin-Ugorları (Çeremiş, Mordva, Zuryen, Votyak kavimleri vb.) da idarelerine alan Bulgarların bu bölgede Hunlardan, Sabarlardan, Uzlardan ve Hazarlardan da bazı kalıntılar buldukları muhakkaktır.[6] Bulgarlar bölgede dokuzuncu asırda bir devlet kurdular. 922 yılında İslamiyet’i resmen kabul ettiler.[6] [7]
Tatarlar, İdil boyunda kurulan Bulgar devletinden başlayarak, Altın Orda ve onun devamı olan hanlıklar içinde, bilhassa Kıpçak Türklerinin karışımı hâlinde teşekkül etmişlerdir.[8]
Altın Orda ve Hanlıklar [değiştir]
Altın Orda Devleti’ne ait seramik işçiliği örnekleri olan kap kacak
(Devlet Tarih Müzesi, Moskova)
13. yüzyılda Moğol istilasından sonra bölgede Altın Orda Devleti’nin hâkimiyeti kuruldu. On altıncı asrın hemen başında Altın Orda Devleti yıkıldı ve hâkim olduğu bölgelerde Kazan, Kırım, Kasım, Astrahan, Sibir hanlıkları ve bağımsız Nogay Uruğları ortaya çıktı. Uzun mücadelelerden sonra Ruslar, Kazan Hanlığı’nı yıkarak bölgeye hâkim oldular (13 Ekim 1552).[9] 1552 tarihi başta Tatar Türkleri olmak üzere, Kuzey Türkleri için önemli bir tarihtir. Bu tarihten sonra evre evre Rusların doğuya doğru ilerleme hareketleri sistematik bir şekilde devam etmiştir. 1552'de Kazan'ın düşmesiyle başlayan Rus yayılması 1885'te Batı Türkistan'ın işgaliyle tamamlanmıştır.[10]
On sekizinci asırda Müslüman Tatarlar içinden hatırı sayılır bir kesim, Rusların siyasî, iktisadî ve dinî baskıları yüzünden yurtlarını terk ederek bugünkü Başkurdistan'a Urallar’a ve ötesine göç etmek mecburiyetinde kaldı. 1552 yılında Kazan Hanlığı'nın Korkunç İvan tarafından yıkılmasından beri, Tatarların Kazan'a nehir ve ulaşım yollarına yakın yerlere yerleşmeleri yasaklanmıştı. Müslümanlıktan vazgeçmeyen Tatar halkı, köylerde yaşamaya mahkûm edilmişti. Bu dönemde kontroldan uzak olması sebebiyle Tatarlardan bazı gruplar Başkurt ve Mordovların yaşadığı bölgelere yerleştiler. Buralarda gizli mektepler açtılar.[11]
Kazan’da bulunan Süyembike Kulesi
Tataristan millî kahramanı Kazan hanlarından Süyembike
1774'te çıkan Pugaçev İsyanı sonunda Tatarlar, Ruslardan birtakım dinî ve ticarî serbestlik aldılar. 1789'da yayınlanan bir kararnameyle Orenburg'da müftülük kuruldu ve İslamiyet resmen Ruslar tarafından tanınmış oldu. Bu durum ancak yarım asır sürdü. 1860'lı yıllarda Tatarlar devletin Hristiyanlaştırma ve Ruslaştırma politikalarına ufak çapta isyanlarla cevap verdiler. Bir kısmı da çeşitli bölgelere ve Anadolu'ya göç ettiler. Fakat buna taviz vermediler.
Aydınlanma Yılları [değiştir]
İlahiyat âlimi, tarihçi Şehabeddin Mercani
19 yüzyılda Tataristan'ın da bulunduğu İdil muhiti, Türk Dünyası içinde Ceditçilik yani yenileşme, aydınlanma hareketlerinin merkezi konumuna gelmiştir. İdil-Ural Tatarları arasında aydınlanma fikirlerini başta Abdunnasır Kursavi, Abdurrahim Utız-İmeni, İbrahim Helfin gibi kültür ve eğitim adamları öne sürmüşlerdir. Lakin 18. yüzyıl sonlarıyla 19. yüzyıl başlarında aydınlanma fikirlerinin yaygınlık kazanmasını sağlayacak sosyal-iktisadî ve kültürel-ideolojik şartlar gerekli derecede oluşmadığından, bu fikirler halk arasında yayılmamış, geniş bir yankı bulmamıştır. 19. yüzyılın ortasında Tatarlar arasında aydınlanma fikirleri, yeniden gelişmeye başlamış ve bu devrede yaygınlık kazanmıştır. Bu yıllarda Tatar aydınlanmasının Şehabeddin Mercani, Hüseyin Feyzhanov ve Kayyum Nasıri gibi temsilcilerinin fikirleri ve uygulamaları yaygınlık kazanmıştır.[12]
İdil bölgesi Türk toplumunun yenileşmesi için fikirler gelişmiştir. Batılı tarzda eğitim görenler, Tatar halkının eğitimde ilerlemesi için batılı tarzın Tatar mektep ve medreselerine sokulması için girişimlerde bulundular. "Usul-i Cedit" denen Avrupa'daki okullar gibi yazı tahtası, öğretmenin kürsü ve sandalyesi, öğrencilerin de sıraları olmalı, sınıflar gerekli olan tablo ve haritalarla donatılmalıydı. Bu fikri savunanlara "ceditçi" dendi.[13]
1917 İhtilali Rusya'da çarlığın devrilmesine ve geniş politik faaliyetlere sebep oldu. Bütün Rusya Müslümanlarının İttifakı toplandı ve ilk defa çarın tayin etmediği bir müftü seçildi. 1917 Haziran ayında Kazan'da toplanan kurultaydaysa “İç Rusya ve Sibirya Müslüman Türk-Tatarlarının” medeni muhtariyeti ilan edildi. Ardından 120 kişilik Millet Meclisi için seçimler yapıldı. Bu meclis 29 Kasım 1917'de İdil Ural Devleti projesini ilan etti. Bu devlet 1918'de Bolşevikler tarafından ortadan kaldırıldı.
İhtilalden sonra, diğer bazı alanlarda olduğu gibi Tatar yazılı kültürü de kan kaybetmeye başlar. Millî bağımsızlık duygusuyla yazdıkları eserlerle halkı aydınlatmayı amaçlayan ve ihtilali tasvip etmeyen Ayaz İshaki, Sadri Maksudi Arsal, Abdullah Battal Taymas, F. Tuktar gibi aydınlar ülkelerinden göçmeye mecbur kalırlar. Bu durum Tataristan’da birçok alanı etkileyecek büyük kayıplar doğuracaktır.[14]
Bolşevikler Tatar-Başkurt ÖSSC'ni kurduklarını açıkladılar. 23 Mart 1919'da Başkurt, 27 Mayıs 1920'de de Tatar ÖSSC kuruldu. Böylece Tatar-Başkurt ÖSSC'nin yerine iki ufak muhtar cumhuriyetin kurulması bölgede Türk birliğinin parçalanmasına sebep oldu. Yirmili yılların başında ülkede diktatörlüğün güçlenmesi ve bütün hayatın zorla ideolojik zincirler altına alınması neticesinde, yazarların da sanat hürriyeti günden güne daralır, yazılan eserlerin değeri sadece sınıf mücadelesi ilkesi gözlüğünden değerlendirilmeye başlanır.[15]
Bugünkü Tataristan [değiştir]
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin dağılması sürecinde, 30 Ağustos 1990'da[16] [17] [18] [3] Tataristan da, tam siyasî bağımsızlığını ilan etti. Rusya'dan ayrılma niyetini bildirince, Rusya Parlamentosu buna ret cevabı verdi. Bu bağımsızlık hâlen hiçbir devlet tarafından tanınmamıştır. Ülke, Rusya Federasyonu içerisinde Tataristan Cumhuriyeti olarak bulunmaktadır.
1992 yılında ülkede referandum ile yeni anayasa oylanmış ve % 62 kabul oyu ile kabul edilmiştir.[19] 15 Şubat 1994 tarihinde Tataristan Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu arasında kurumların konu ve yetkilerinin sınırlandırılmasına dair antlaşma imzalanmıştır.[20]
Tataristan Cumhuriyeti, federasyon içinde Kirov Oblastı (kuzey); Udmurtya Cumhuriyeti (kuzey/kuzeydoğu); Başkurdistan Cumhuriyeti (doğu/güneydoğu); Orenburg Oblastı (güneydoğu), Samara Oblastı (güney); Ulyanovsk Oblastı (güney/güneybatı); Çuvaşistan Cumhuriyeti (batı); Mari El Cumhuriyeti (batı/kuzeybatı) bölge ve cumhuriyetleriyle komşudur. Güneydoğu yönünde Kazakistan ile Tataristan arasında Orenburg Oblastı yer almaktadır.
Tataristan toprakları genelde alçak ve engebelidir. İdil Nehrinin batısında yüksekliği 235 metreye ulaşan arazi İdil Tepelerinin en kuzey ucunu meydana getirir. Doğuda Ural Dağları’na doğru yükselen bölgenin güneydoğusunda, yaklaşık 338 m yükseklikteki Bögelme-Belebey Platosu yer alır. İdil Nehri bölge topraklarının batı ucundan kuzey-güney doğrultusunda akar. Toprakların büyük bölümünü İdil'in bir kolu olan Çulman Nehri sular. Nokrat ve Ak İdil nehirleri Çulman Nehri’nin en önemli kollarıdır.
Tataristan Cumhuriyeti, Moskova zaman diliminin (UTC+3) içindedir.
Kuybışev Baraj Gölü
(Kazan yakınları)
Tataristan’da yer alan en büyük akarsulardır. İdil ve Çulman, bu akarsular içinde en büyükleridir.
Doğal Kaynaklar [değiştir]
Tataristan, petrol, doğal gaz, alçı kaynakları bakımından oldukça zengindir. Ülkede bir milyar ton petrol rezervi bulunduğu tahmin edilmektedir.[21]
Tataristan'da kara iklimi hâkimdir. Kışlar uzun ve sert, yazlar ise sıcak geçer. Senelik yağış miktarı ortalama 420-510 mm'dir. En çok yağış yaz aylarında görülür. Kar kalınlığının 60 santimetreye ulaştığı olur.
Cumhuriyet topraklarının % 16'sı ormanlarla kaplıdır. Nehir kenarlarındaki taşkın ovalarında geniş çayırlar yer alır.
- Ocak ayı sıcaklık ortalaması: −16 °C (3.2 °F)
- Temmuz ayı sıcaklık ortalaması: 19 °C (66.2 °F)
İdari Birimler [değiştir]
- Ana madde: Tataristan'ın idari yapılanması
Tataristan Cumhuriyeti idarî yapılanmasında 43 rayon (idarî bölge) ve 20 civarında şehir bulunmaktadır. Başkent Kazan, 1.000 yıllık bir şehirdir ve ilginç mimarîsiyle ilgi çekmektedir. Ülkede nüfus ve etkinlik olarak öne çıkmış başlıca şehirler şunlardır:
Tramvay ve Troleybüs (Kazan)
Tüben Kama’daki en büyük cami